Kumbağ Gezi Rehberi
Hepimiz biliyoruz ki insanoğlunun doğası gereği oldukça meraklı bir yapısı vardır. Bu meraklı yapı her geçen gün yeni şeyler keşfetme dürtüsünü ortaya çıkarabilir Özellikle yazın sonuna yaklaşılması gezilecek yeni yerler keşfedilmesi için oldukça uygun bir zaman dilimidir. Öyle ki güneş biraz çekilir ve Türkiye’nin harika doğası bir kez daha ortaya çıkar. Kumbağ Gezi Rehberi sizin için bir çok seçeceği bir araya getirdik.
Gezilecek Yerler Nereler?
Çalışan insanlar için bir hafta sonu kaçamağı velinimettir. Bu bağlamda Tekirdağ’ın göz bebeklerinden biri olan Kumbağ hafta sonu kaçamağı için oldukça ideal bir gezme yeridir. Tekirdağ her ne kadar küçük bir şehir olsa da gezilecek aslında birçok yeri mevcuttur. Bu yerlerin çoğu tarihi olarak kabul edilir. Başlıkta yer verdiğimiz Kumbağ ilçesi bir deniz cenneti olarak kabul edilse de aslında tarihine baktığımız zaman Türklerden önce Rumların yaşadığını görebileceğimiz bir ilçedir.
Ganos Dağları’nın Eteklerine Kurulu Kumbağ Sayfiye Beldesi
Öncelikle Kumbağ için Trakya’nın incisi desek yalan söylemiş olmayız. Sırtını Ganos Dağları’nın eteklerine dayayan Kumbağ, önünü ise denizin kollarına saran adeta bir cennet beldesi. Küçük bir yer olmasından dolayı sıcaklığını daha topraklarına ayak basar basmaz hissedebileceksiniz.
Elbette Kumbağ, sadece görüntüsü ile cezbetmeyecek. Marmara Denizi’nden yeni çıkarılmış taze balıkları sayesinde de lezzetin de tadını varacaksınız. Balıkçılığın yanı sıra verimli toprakları ile de ünlü olan Kumbağ’ın tarlalarından taze taze koparılmış meyve ve sebzenin tadını da asla unutamayacaksınız.
Bunların yanı sıra bir asır öncesinde Rumların ağırlıklı olarak yaşadığı Kumbağ beldesi zamanla çehresini değiştirmiş, güzel Rum evleri yerlerini yazlık evlere bırakmış olsa da sokak aralarında dolaştığınızda aslında beldenin bir tarihe ev sahipliği yaptığını anlayabileceksiniz. Bu tarihi doku sizi sıcak kollarıyla saracak ve unutamayacağınız anılara yenileri eklenmiş olacak.
Rumlardan bu kadar bahsetmişken onlardan kalma ve yapımı 100 yıl öncesine dayanan tarihi taş şaraphane mutlaka gidilip görülmesi gereken yerlerden biri.
Kumbağ Gezi Rehberi, Uçmakdere Köyü
Kumbağ, doğası ve çevresi bakımında aslında bir merkez. Kumbağ’a gitmişken çevresine bir göz atmanızı ısrarla tavsiye ediyoruz. Örneğin Uçmakdere Köyü, Kumbağ beldesine yalnızca yarım saat uzaklıkta ve kendinizi tarihin sayfalarında yürüyormuş gibi hissedeceğiniz en anlamlı ve güzel köşelerden biri konumunda.
Gezilecek tarihi yerlerden sonraki durak ise yamaç paraşütü tutkunlarının vazgeçilmez noktası olan Ganos Dağları. Tepeye çıkarken kıvrıla kıvrıla ilerleyen yolun manzarası tıpkı Ölüdeniz’i andırıyor. Paraşüt tutkunları da elbette bu özel güzelliğin keyfini çıkarıyor. Bu deneyimi yaşamak isteyen kişilerin orada bulunan yamaç paraşütü kulübüyle iletişime geçmesi yeterli olacaktır. Açıkçası biz, paraşüt yapmayacaksanız bile gitmenizi öneriyoruz. Hayatınız boyunca sayılı günlerde keyfini çıkarabileceğiniz doğanın nefesini içinize çekmek için oldukça güzel bir fırsat.
Temiz havanın insanı acıktırdığı söylenir. Böyle güzel bir yere tatile gittiyseniz daha da acıkabilirsiniz. Buna çözüm olarak ise doğanın göbeğinden çıkmış birbirinden lezzetli köy yiyecekleri ne tavsiye edebiliriz. El açması bir gözlemenin yanında köy yoğurdundan yapılmış soğuk bir ayran tatilinize adeta renk getirecektir.
Üzüm Bağları
Trakya deyince aklımıza ilk gelen kelimelerden biri de üzümdür. Trakya, hepimizin bildiği gibi üzüm bağları ile oldukça ün salmıştır. Haliyle Kumbağ beldesine gidip, gerçek bir üzüm bağı gezmemek saygısızlık olacaktır. Tekirdağ çevresinde bolca bulunan bu üzüm bağlarını gezip, şarap tadım noktalarında çeşitli şarapları deneyebilirsiniz. Şarap denemek istemiyorsanız da elbette bu bir sorun değil. Şarap yerine üzüm tadımı da yapabilirsiniz.
Biraz daha denizin tadını çıkarmak istiyorum, derseniz de başka bir tatil yöresi olan Şarköy’e uğramalısınız. Oldukça yakın olan köye gidebilmek için, Kumbağ’ın yolu üzerindeki restoranlarda meşhur Tekirdağ köfteyi ve Trakya’nın baklavası sayılan Hayrabolu tatlısını yemenizi de şiddetle öneriyoruz.